Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, kahvaltılı toplantıda, aralarında Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli'nin de bulunduğu basın mensuplarına Ordu'da gerçekleştirilen hizmetler ve yeni projeler hakkında çok önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Güler'in açıklamalarından satırbaşları
BELEDİYECİLİKTE PİRİMİZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN'DIR
"Ordu'da yaptığımız değişim ve dönüşüme bu toplantı ayrı bir ışık tutacaktır. Ordu Büyükşehir Belediyesi olarak sizlere izlettirdiğimiz videoda yaptıklarımızın 3'te 1'ini sizlere sunduk. Belediye Başkanı olarak, 50 yıldır aktif siyasi hayatımın iki ayrı önemli noktaları oldu. İlki 1994 yılında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile İstanbul'da başladığımız bir yürüyüş. Bu yürüyüşümüz bizim iktidarımızın yolunu açtı. Bizim Belediyecilikte pirimiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Dolayısıyla orada yaptığımız çalışmaları Bakanlık dönemi ile birlikte burada uygulamaya başladık. Cumhurbaşkanımız ile çalışırken 3 şeyi gördük. Yani Belediyeciliğin ve yöneticiliğin 3 temel noktası var. Birincisi insan yönetimi, ikincisi para yönetimi ve son olarak üçüncüsü ise kaynak yönetimidir"
ORDU'NUN KAYNAKLARINI EN İYİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİRİYORUZ
Ordu'nun önemli bir kaynağa sahip olduğunu belirterek Ordu Büyükşehir Belediyesi olarak tarım, turizm, enerji ve teknoloji alanında atılımlar yaptıklarının altını çizen Başkan Güler, şunları kaydetti:
"Ordu'ya geldikten sonra ne yapabiliriz noktasında çalışmalar yaptık. Öncelikle buradan da kaynaklardan çalışmalara başladık. Ordu'nun müthiş bir tabiat güzelliği var. Öncelikle bunu ön plana çıkarmak istedik. Aynı zamanda verimli topraklara sahip bir kent. Ordu ayrıca dünyanın en fazla fındık üretimi yapan kenti konumunda yer alıyor. Ancak bizden önce Ordu'da fındık bahçelerinde 1 ay fındık toplanıyor. 11 ay boşta kalıyor. O zaman dedik ki doğal tarıma ağırlık verelim. Bununla ilgili olarak ikinci hatta üçüncü ürün denemeleri yaptık. Ordu'da soya fabrikası var. Ancak soya yok! Biz soya üretimi yaptık. Salep denemeleri yaptık. Gördük ki Ordu, kaynak açısından sonsuz. Çünkü aynı topraktan birkaç ürün de elde edebiliyorsun. Üretimi artırmak ve hayvancılığı daha da yaygınlaştırmak adına özel ve önemli çalışmalar yaptık. Ordu şimdi tarım alanında ürettiklerini pazarlayan il haline geldi. Örneğin daha önce 10 bin yumurta satamayıp iflas eden şirketler, şimdi bizim bu girişimlerimiz ile 10 milyona yakın yumurta pazarlamaya başladılar. Ordu'da üretilen Ordu Yumurtaları 200'e yakın mağaza ve satış noktalarında satışı gerçekleşiyor"
ORDU'YU DENİZİ İLE BARIŞTIRDIK
Ordu'da turizme ağırlık verdiklerini ve şehrin denizi ile barıştığını anımsatan Başkan Güler, şu bilgileri verdi:
"Ordu denizi ile barışık bir il değildi. Ancak şu an yaptığımız özel çalışmalarla denizle barıştık. Ordu'da tekne üretimi yapılıyor. Kano, Yelken ve diğer su sporları ile denizi daha da aktif kullanan bir olduk. Ordu Büyükşehir Belediyesi olarak turizme ağırlık verdik. Ordu şelaleler şehridir. 3 Ay Değil 12 Ay Ordu sloganı ile çalışmalarımıza başladık. Ordu'nun sadece Temmuz-Ağustos ve Eylül Aylarında değil geri kalan diğer aylarda da hareketli bir şehir olması için çalışmalar yaptık. Kış sporlarını geliştirdik. Ayrıca 135 turizm destinasyon noktası belirledik. Bu noktaların her bir tanesi bir turizm çekim noktası olabilecek konuma sahip yerler. Ordu'nun 19 ilçesi birbirinden güzel ve hepsinin ayrı bir turizm cazibesi var"
PARMAKLA GÖSTERİLEN BİR İLİMİZ OLDU
Ordu'nun kaynaklarını verimli hale getirerek Ordu Büyükşehir Belediyesi'nin parmakla gösterildiğine dikkat çeken Başkan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ordu'nun kaynakları sınırsız, ancak bu kaynakları verimli hale getirmek ayrı bir meziyet. Bu kaynakların en verimli şekilde kullanılması için çatışmayı ve tartışmayı bir kenara bırakarak işlerimize ağırlık verdik. Onu yaptığımız için Ordu parmakla gösterilen büyükşehir belediyeleri arasında yer alıyor"
MAZERET, BAHANE, ŞİKAYET HAYATIMIZDA YOK
Göreve geldikleri andan itibaren mazeret, bahane ve şikâyet kelimelerini hayatlarından çıkardıklarının altını çizen ve plan, program ve koordinasyonla çok önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyleyen Başkan Güler, sözlerine şöyle devam etti:
"Ordu'da göreve başladığımız günden itibaren 3 kelimeyi hayatımızdan çıkardık. Mazeret, bahane ve şikâyet. Bu üç kelimeyi hayatımızdan çıkardık. Bunun yerine plan, program ve koordinasyonu getirdik. Ekip arkadaşlarımız ile konuşuyoruz, ortak bir noktada şehrimiz için gece-gündüz çalışma yapıyoruz. Bunun haricinde proje liderleri yetiştirdik. Bu arkadaşlarımız direkt olarak hedefe odaklı çalışma yapıyor. Hepsi de kendi alanlarında şuana kadar çok önemli çalışmalar yaptılar"
19 İLÇEMİZDE DURMAKSIZIN DEVAM
Klasik belediyecilik çalışmalarından asla ödün vermeden 19 ilçede alt yapı ve üst yapı alanlarında da başarılı çalışmalar yürüttüklerini aktaran Başkan Güler, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ordu Büyükşehir Belediyesi olarak göreve geldiğimiz günden itibaren 19 ilçemizde 1370 km yol çalışmasını tamamladık. Bunun için 135 adet makine satın aldık. Bu makinaları kiralayabilirdik. Ancak biz satın alarak bünyemize kattık. 3 ilçemize asfalt plenti kurduk. Taş ocaklarımızı aldık. Bu vesileyle Ordu Büyükşehir Belediyesi olarak gece-gündüz yol yapıyoruz. Bunun haricinde 1000 km'ye yakın içme suyu hatlarını yeniledik"
AT BİNENİN, KILIÇ KUŞANANIN
İlimizdeki hizmet anlayışının temeli şundan geçmektedir. At binenin, kılıç kuşananın. Yani atı binene, kılıcı kuşanana. İşin ehline. Öncelikle yaptığımız tüm hizmetlerin AR-GE çalışmalarında işi biline veriyoruz. Kendilerini geliştirmelerine yardımcı oluyoruz. Gün içinde sürekli aktif durumda olup kim ne kadar donanımlı, kim ne kadar işi biliyor diye görüşmeler yapıyoruz. Gençlerimiz kendi yazılımlarımızı yazıyor artık. Kendi yazılımımız olan cihazlarımızı kullanıyoruz. Kendi enerjimizi üretiyoruz çöpten. Örneğin bizim yazın nüfusumuz üç katına çıkıyor yazın. İnsanlar hayvanlarını satmak zorunda olmasınlar diye şehirlere gittiklerinde onlara bakabileciğmiz bir hayvan oteli, hayvan hastanesi kurduk. Vatandaşlarımızın kış boyunca hayvanlarını besliyoruz, yazın geldiklerinde veriyoruz. Bir nevi araç kiralama gibi. Rent-A Car, Rent-A cow gibi.
ORDU, HOLLANDA VE İSVİÇRE GİBİ
Ordu aynı zamanda bir Hollanda, aynı zamanda bir İsviçre. Yeşillik var, hayvancılık var, ek ekebildiğin kadar. Hayvancılık yapabildiğin kadar yap. Süt, yumurta, peynir. Bunlar için insanımıza kooperatifler kurarak onların alım satımını kolaylaştırdık. Mısır. Ha keza Ordu bir Mısır kenti. Mısır unu denildiğinde Ordu hatırlanılır. İnsanlarımızı bu yönde teşvik ediyoruz. Fındık denildiğinde zaten Ordu bir numara. Fındığın işletimiyle ilgili tüm kolaylıkları vatandaşlarımıza gösteriyoruz. Basketbol salonları, yollar, köprüler, alt yapılar. Bunları sürekli yapıyoruz. Ordu’yu baştan aşağı yeniledik. Orman ürünleri konusunda İsviçre Alplerindeki görüntü Ordu’da mevcut. Hollanda’nın zaten sütü ve ineği meşhur ki onlar suni değil. Ordu’da her şey sünni ve organik. Yap yapabildiğin kadar.
ANKARA’YA BAĞLI OLMADAN BELEDİYECİLİK
Biz tabiatımız gereği bazı şeyleri anlatmayı sevmiyoruz. Şunu yaptık, bunu yaptık gibi. Ancak görüyor ki, bazı algılar yaptıklarımızı da yok etmenin peşinde. Ya da başka bir deyişle anlatmadığımız için boş anlatanlar hep hatırlanıyor, unutulmuyor. Biz yaptıklarımızla hatırı sayılı bir istihdam, hatırı sayılı bir gelir elde ettik ve ediyoruz. Yani Ankara’ya bağlı kalmadan yapılan bir belediyecilik anlayışının fitilini ateşledik. Borçlerımızı bu gelirlerle ödeyebiliyoruz…
MAAŞ ALMAYAN BELEDİYE BAŞKANIYIM
Ben şunu söyleyeyim belediye başkanlığım döneminde hiçbir zaman maaş almadım. Sadece bir dönem bir yıllık maaşım var içeride onu da bağışlayacağım. Yaptığımız tüm hizmetleri parasal karşılığı olmamak kaydıyla yaptım. Kısacası şunu söylemek istiyorum. Türkiye’deki tüm belediyelerde Ordu’ya yapılan hizmet anlayışı yapılabilir. Artık klasik belediyecilik olmamalı.