Yalçın BEL
  Güncelleme: 17-07-2022 17:46:00   15-07-2022 14:43:00

‘BEYKAPISI’ yolcuları kalmasın…

'Peygamberler Şehri' Şanlı Urfa’da vatani görevimi yaparken o daha dünyaya gelmemişti… Ondan önce Urfalı olmuştum, doğduğu şehrin her caddesini ve her sokağını ondan önce karış karış gezmiştim...

Lahmacun, Etsiz Çiğ Köfte, Urfa Kebabı, Patlıcan Kebabı, Şabut Balığı, Üzlemeli Pilav, Ciğer Kebabı, İçli Köfte, Yöresel Çorbaları, Şıllık Tatlısı, Aya Köftesi, Ağzı Açık, Ciğer Kebabı ve pek çok lezzetli yemeklerini ve; Peynirli Kadayıf, Şıllık, Peynirli Helva, Hırtlevik, Küncülü- Akıt,  Çarşı Katmeri, Zingil, Peynir Tatlısı, Urfa Usulu Katmer, Hurma Helvası, Kuymak, Aşıraşı, Halbur Tatlısı, Bastık- Kavurması, Arap Şıllığı, Un Bulamacı, Palıza, Patlıcan Tatlısı, Taş Ekmeği, Kadıbeyni, Haytala, Haside tatlılarını ondan önce keşfetmiş ve üzerine Mırramı keyifle içmiştim.

Tatil dönüşü ailemle Bursa’da mola verelim dedik. Osmanlının başkentinde Sıla-i Ramim yapmanın mutluluğunu da yaşadık.

Gezdik dolaştık ve karnımız acıktı. Nilüfer’in caddelerinde giderken kırmızı ışıkta içinde ‘dım tıs’ müziği dinleyen iki gencin bulunduğu araç yanımızda durdu. Camımı açıp kornaya bastım ve ‘Selam gençler burada ailemle keyifle yemek yiyeceğimiz bir lokanta var mı?’ diye sordum. Onlar da Lefkoşa Caddesi üzerinde Eker Meydan’da ‘Beykapı Kebap’ı önerdi. Bizde rotamızı oraya çevirdik.

Eker Meydanı’nın oto parkına aracımızı park ettik. Mis kokuların geldiği onlarca lokantayla karşılaştık. Ama biz gençlerin önerdiği ‘Beykapı Kebap’a doğru yöneldik. Bizi kapıda güler yüzlü garsonlar ‘Hoş geldiniz’ diyerek karşıladı. Tabii ki yemekten önce ellerimizi yıkadıktan sonra masaya oturduk. Güler yüzlü garson Harun kardeşim yanımıza geldi… ‘Tekrar hoş geldiniz. Ne arzu edersiniz?’ diye sordu. Ben her lokantanın kendi adını verdiği özel yemeğini yemeyi tercih ederim. Bende Harun’a sen tavsiye edersin? diye sordum. Oda bana ‘Beykapı Kebap’ı önerdi. Bursa’nın kebabı meşhur ya çocuklar ve eşim kebap bende ‘Beykapı Kebapı sipariş ettim.

Masamız önce mevsim yeşillikleri ve mezelerle donatıldı. Ailemle sohbet ederken mezelerden tattık keyiflendik. Ardından siparişlerimiz geldi yine büyük bir keyifle yedik. Harun kardeşim cay mı? Kahve mi? İstersiniz dedi. Ama bu güzel yemeğin arkasından tatlı yememek olur muydu? Küfemizi de yedik. Çaylarımızı kahvelerimizi içtik. Ve Harun’u yine rahatsız ederek, bize yakınlarda oturup dinleneceğimiz bir yer sorduk. O da bize içinden buz gibi suların aktığı derenin içine kurulmuş masalarda çay keyfini yapa bileceğimiz Misi Köyü’nü önerdi.

Harun’un bize gösterdiği samimiyet beni çok etkileri. Bende onu ve diğer güler yüzlü, işini severek yapan garsonları patronlarına söylemeyi kendime vazife edindim.  Tabii ki Harun’a tekrar seslendim ve patronlarının burada olup olmadığını sordum. O da bana burada olduğunu ve isterseniz çağırayım dedi. Bende hayhay kabul ettim. Harun yanında güler yüzlü bir gençle gelerek patronu İbrahim’i bizimle tanıştırdı.

Bende ricamızı kırmayarak yanımıza gelen İbrahim için arka masadan bir sandalye çekerek masama davet ettim. Başladık sohbete. Adettendir ya! Nereli olduğunu sordum. Şanlı Urfalı olduğunu söyledi. Aslına bakarsanız yemek yerken içimden; ağzımda bıraktığı o lezzeti bir yerlerden hatırlıyorum demiştim. Demek ki o lezzet, 18 yıl önce vatani görevimi yaparken aylarca her lokantasında zevkle ve keyifle yediğim o kebap cenneti Urfa’dan geliyormuş.

Eee mesele Urfa ve lezzetli yemekleri olunca başladık koyu muhabbete… Tabii abartmamak kaydıyla ona askerlik anılarımı da anlattımJ kaç yaşında olduğunu sordum. Cevabı karşısında bende ona kendisinin dünyaya gelmeden önce benim Urfa’da hayatım boyunca unutamadığım anılar biriktirdiğimi söyledim. Kendisini anlatmaya başladı. Babası daha bir yaşındayken Bursa’ya ailesiyle yerleşmiş. Ailesinin Bursa’da Dikkaldırım, Kükürtlü ve Eker Meydan (Nilüfer)olmak üzere üç(3) tane ‘Beykapı Kebap’ lokantalarının olduğunu söyledi. Babasının her gün ekibiyle Urfa yöresine ait sos ve lezzetli kebap tarifleriyle kendi elleriyle hazırladıkları yemekleri lokantalara dağıttığını söyledi. Bende ellerine sağlık hepsi harikaydı diyerek teşekkür ettim.

Urfa mutfağının Bursa’ya gelişi ve Urfalı bir ailenin Bursa’ya yatırım yaparak katma değer sağlaması, istihdam oluşturması beni çok mutlu etmişti. Personelin güler yüzlü ve samimi olmasının sebebi aslında patronları İbrahim’den kaynaklanıyormuş. Vedalaşmadan ve İbrahim kardeşimi fazla da meşgul etmeden kendisine ‘Beykapı Kebap’ isminin nereden geldiğini sordum. Onun da hikayesi varmış. Babası Bursa’ya gelirken beraberinde Urfa’nın Mahallesi olan ve İbrahim’in dünyaya geldiği Beykapısı Mahallesi’nin adını yaşatmak için lokantalarına Beykapı Kebap’ adını vermiş. İbrahim kardeşim Allah yolunu/yolunuzu açık eylesin.

Memnuniyetle Beykapı Kebap’tan ayrılırken bende ailemle Harun kardeşimin önerdiği Misi Köyü’ne doğru hareket ettik…

  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • Tüm Anketler
    İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI KİM OLMALI?
    YUKARI