Turgay ÖZBEK - DÜNYA HALİ
  Güncelleme: 24-09-2020 19:23:00   15-02-2020 13:41:00

OSMANLILAR VE AFRİKA TALANI

Okuduğum kitabın adı “Osmanlılar ve Afrika Talanı”, alt başlığı da “Sahra’dan Hicaz’a İmparatorluk ve Diplomasi”. Tercümesi Ayşen Gür ve ilk baskısı 2018 Temmuz ayında Koç Üniversitesi tarafından yapılmış. (ISBN 978-605-2116-57-9.)

Kitabın yazarı Mostafa Minawi; kendisi Cornell Üniveristesi’nde tarih doçenti ve aynı üniversite bünyesindeki Osmanlı ve Türkiye Çalışmaları İnisiyatifi’nin yöneticisi.

Yazar kitabın ortaya çıkışını şöyle anlatıyor: “Bir Osmanlı subayının hayatıyla başlamış olan akademik merak, beni Osmanlı İmparatorluğu’nun, son döneminde, Afrika’daki sömürgeler (müstemlekât) üzerinde ‘hak’ iddia etmek için diplomasiyi, yerel ittifakları ve uluslararası hukuku kullanarak yürüttüğü rekabetçi imparatorluklar arası stratejilerin Pandora kutusuna götürüyordu.”

Minawi’nin sözünü ettiği Osmanlı subayının “Şamlı Sadik al-Mouayad Azmzade” olduğunu öğreniyoruz. “Azmzade, … Suriye’deki gücünü 1960’lara kadar sürdürmüş en nüfuzlu ailelerden birinin mensubuydu. ... imparatorluk coğrafyasında, Avrupa ve Afrika’da yolculuklar yaptı ve Şam, Beyrut, Berlin, İstanbul, Sofya ve Cidde’de yaşadı. … 1910’da, Cidde kaymakamlığı yaptığı sırada öldü.”

Yazar Minawi, 19. yüzyılın son yirmi yılında, Sahra ve Hicaz’da olup bitenleri, Azmzade’nin görev ve anılarının ekseninde, akademik araştırma kıvamında anlatıyor.

Kitap ilginç tespitlerle dolu. “1880 gibi geç bir tarihte bile, Afrika kıtasının yüzde 80’i yabancı yönetiminden bağımsızdı. Ancak yeni emperyalizm 1890’larda sömürgeci yayılmayı öyle bir hızlandırdı ki I. Dünya Savaşı başladığında yalnızca Liberya ve Habeşistan doğrudan sömürge denetiminin dışında kalmıştı.” Onbeş ülkenin katıldığı 1884 Berlin Konferansının akdi, “sadece Avrupalıların ‘medeni’ ulus dediği uluslara uygulanacaktı; ‘medenileşmemiş’ uluslar uluslararası hukukun dışında tutuluyordu.”

Azmzade, Osmanlı Libya’sını II. Abdülhamid’in temsilcisi olarak dolaştı. “1885 sonunda, … Azmzade … İstanbul’un Sahra’daki sömürgeci iddialarını genişletme planları karşısında [Bingazi’de yerleşik] el-Mehdi es-Senûsi’nin alacağı tavrı değerlendirecekti. 12 Ağustos 1890’da Paris’teki Osmanlı elçisi, Büyük Britanya ile Fransa arasında … özellikle orta Afrika’daki ‘protektoralar’ının sınırları konusunda … pazarlıkların sürdüğünü bildirdi. Bu görüşmeler İstanbul için özel bir önem taşıyordu, çünkü … Orta Afrika sultanlıkları [Kânim-Bornu, Bagirmi ve Veday] toplumsal ve ekonomik olarak Osmanlı Libya’sına bağlıydı”.

Azmzade’nin görevi ardından Hicaz’a uzandı. “Sahra’ya yaptığı yolculuktan birkaç yıl sonra Hicaz telgraf hattı yapımının başına atanan Sadık Paşa,” “… İstanbul’dan trenle hareket ederek [ekibiyle birlikte] 2 Mayıs 1900’de Şam’a ulaştı.”

Sömürgecileri İtalyanları püskürten Habeşistan, İstanbul’un dikkatini çekmişti. “Azmzade … Addis Ababa’ya, imparator II. Menelik ile bir antlaşma imzalamak üzere özel görevle yola çıkmıştı.”

Son söz olarak... “Bu kitap Osmanlı İmparatorluğu’nun 1878 Berlin Antlaşması sonrası uluslararası sahnede önemini kaybettiği görüşüne karşı çıkmakta… Tam tersine, 20. yüzyıla girerken imparatorluklar arası Osmanlı dış politikası dilsiz olmaktan uzaktır. 19. yüzyılın son yirmi yılı gerçekten de yayılmacı bir imparatorluğun hesaba katılacak bir dünya gücü olarak kendisini yeniden yaratmaya kararlı olduğunu göstermiştir.”

  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • Tüm Anketler
    İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI KİM OLMALI?
    YUKARI