Turgay ÖZBEK - DÜNYA HALİ
  03-12-2021 16:27:00

Rus Seyyahın Gözünden Buhara, 1794

            Okuduğum kitabın adı Türkistan'ın Keşif Çağı - Rus Seyyah Burnaşev'in Gözünden Buhara. 2019 yılında Kronik Kitap tarafından basılmış, 119 sayfa, ISBN: 978-605-7635-23-5. Yazar Murat Özkan, halen Ordu Üniversitesi Tarih Bölümünde Dr. Araştırma Görevlisi. Rusça ve İngilizce bilen yazarın, başta Türkistan hanlıkları olmak üzere Rus askeri tarihi ve Türkistan'ın sosyal yaşamı üzerinde yayınlanmış makaleleri mevcuttur.

            Kitabı oluşturan ana belge, Rus devleti tarafından bölgeye gönderilen maden mühendisi Burnaşev'in 1794-1795 yıllarında yaptığı seyahatin, 1818 yılında Sibirskiy Vestnik adlı gazetede beş bölüm halinde yayınlanan seyahat notları.Kitabın ekindeki dokuz adet fotoğraf, bir başka gezgin olan Ole Olufsen'in kitabından.

            Kitabın Buhara Hanlığı ve Çarlık Rusya başlıklıilk bölümünde, seyahatin hangi jeopolitik ortamda gerçekleştiği anlatılıyor. XVI. yüzyılda Rusların Kazan ve Astrahan'ı ele geçirmesi ile sınırları Ural Dağlarının Batısı ile Hazar Denizinin Kuzeyine dayanan Moskova Prensliği, Rusya'ya evriliyor. Ve Türklerin bin yıldır İdil dediği nehrin adı Volga oluyor. Buna karşın Osmanlı İmparatorluğu, Kırım Hanlığı ile birlikte Hazar Denizinin kuzey kıyısındaki Astrahan'ı 1568-1570 yılları arasında muhasara altına alıyor; Don-Volga arası kanal kazımına başlanıyor ki Osmanlı donanması Hazar Denizi'ne inebilsin. Kırım Hanlığının yan çizmesi ile muhasara başarısız oluyor, üçte biri kazılmış kanal natamam kalıyor. (Kanalı, Ruslar 400 yıl sonra 1952'de gerçekleştiriyor.) Dünya gücü olma ihtirası edinen Rusya'ya, "sıcak denizler"e inmek için üç yol görüyor. Baltıklar; ama İsveç'i aşamıyor. Akdeniz; asırlarca denemesine rağmen Rusya Osmanlı'yı aşamıyor: 1710 Prut Savaşını kaybediyor, 1853 Kırım Harbinde karşısında Osmanlı'nın yanında İngiliz ve Fransız'ı buluyor, 1877 Harbinde İstanbul'un kapılarına kadar gelmiş iken Avrupalıların baskısıyla geri dönüyor. "Sıcak denizler"e inmenin son yolu ise Hazar Denizi'nin Doğusundan. Türkistan denen bu bölge zengin doğal kaynaklara (verimli topraklara ve madenlere) sahip ve kalabalık nüfusuRus endüstriyel ürünleri için potansiyel pazar. Avrupa sömürge çağında Afrika'yı nasıl görmüşse, Rusya da Türkistan'ı öyle görüyor. XVIII. yüzyılın başlarında düzenlenen iki askeri harekâtın hezimetle sonuçlanması üzerine, Rusya bölgeye XIX. yüzyılın ortalarına kadar bir daha askeri harekât düzenlemiyor. Bu yüz yıllık ara dönem Rusların Türkistan'ı öğrenme/anlama dönemi; elçi, tüccar, seyyah gibi kisveler altında yüzlerce görevliyi bölgeye yollayıp raporlar hazırlatmışlar. Burnaşev de bunlardan biri.

            İkinci bölüm, Türkistan'ı Keşif ve Buhara'ya Seyahat. Burnaşev'in Orenburg'tan başlayıp, büyük Kazak steplerinden ve Kızılkum Çölü'nden geçen yolculuğu bu bölümde anlatılıyor. "12 Ekim 1794'te Orenburg hattını takip eden heyet, Troitsk Kalesi'ne kadar Kozak birlikleri ve Kırgız Aksakalı Eman-karı refakatçiliğinde yol aldı. … Heyet 30 Kasım'da, Taşkentli Karabay, iki yeni yolbaşçı Kırgız Yansakal ve Rüstembay, sekiz kişilik Kazan Tatarı ile mal yüklü seksen deveden müteşekkil kervanla tekrar yola koyuldu. … 25 Ocak 1795'te, … Buhara Hanlığı'nın başkenti Buhara'yı gördüler. … Rus hudutlarından yola çıkan seyyahlar, Buhara'ya kadar … 1.650 verst yol kat ettiler (1 verst = 1.6 Km). … Buhara'ya giriş yapan seyyahlar, şehirde uzunca bir süre, tam anlamıyla göz hapsinde tutuldular." Burnaşev'in yolculuğu yaklaşık bir yıl sürüyor; gidiş bir buçuk ay, dönüş bir buçuk ay, altı ay kadar da Buhara'da kalıyor ve gözlemliyor, öğreniyor.

            Son bölüm, Burnaşev ve Seyyahların Buhara Tasvirleri. Burnaşev'in, diğer seyahatnamelerden de alıntılarla zenginleştirilen, gözlem ve izlenimlerini bu bölümde: Buhara'nın tarihi, sınırları, iklimi ve bitki örtüsü, nehirleri. Demografik yapısı; etnisite, din ve dil. İdari ve askeri yapısı. Ekonomik hayat; ticaret, madencilik, ziraat, hayvancılık, askeri teçhizat üretimi. Buhara'da gündelik hayat; dini ve sivil eğitim, düğünler ve evlilik, giyim-kuşam, yemekler, hastalıklar, meskenler, hamamlar, kervansaraylar, pazarlar ve köle ticareti, dilenciler, ölüm-defin. Burnaşev'in bu derece detaylı ve derinlemesine hazırladığı rapor, onu gönderenlerin beklentilerini fazlasıyla karşılamış olmalı ki aynı amaçla beş yıl sonra bu defa Taşkent'e yollanmış. Bu ikinci sefer sonrası da emekliliğine kadar hep üst düzey bürokratik makamlarda yer almış.

            Daha önce, sizlerle, yine bölgeyi aynı zamanlarda derviş kisvesi altında dolaşan İngiliz ajanı Vambery'nin seyahatnamesini paylaşmıştım, daha niceleri var. Sömürgeleştirme asırlarında emperyal güçlerin iştahını kabartan Türkistan'ın, emperyal işgaller sürecinde bile birbiriyle kavga etmekten vaz geçmeyen hanlıkları sonunda Batı'dan Rusya'nın ve Doğu'dan Çin'in hakimiyetine giriyor. İngiltere de Hindistan/Afganistan üzerinden Güney'den Türkistan'ın sınırlarına dayanıyor. Bu kitap, Rusya'nın çöküşü sonrası bile halâ iflâh olmayan bu bölgenin tarihinden, iki asır öncesinden ilginç bir kesit sunuyor.

  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI