MARBİMDER Genel Sekreteri ve Hukuk Müşaviri Selim Gültekin, beklenen İstanbul depremi öncesi depreme dayanıksız yapıların biran önce dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayarak; “İstanbul büyük risk altında malumunuz deprem kapıda ve bizim kanaatimizce İstanbul için özel bir düzenleme yapılması şart. Bizim hızlı sonuç alıp hızlı hareket edip mümkün olduğunca çok yapıyı depremden önce dönüştürmemiz icap ediyor.”dedi.
.JPG)
Marmara Bölgesi İnşaat Müteahhitleri Derneği (MARBİMDER) Genel Sekreteri ve Hukuk Müşaviri Selim Gültekin, ‘’İstanbul büyük risk altında malumunuz deprem kapıda ve bizim kanaatimizce İstanbul için özel bir düzenleme yapılması şart. Zira İstanbul hem nüfus hem ekonomi hem de yapı stoğu olarak Türkiye’nin lokomotifi, Türkiye’nin can damarı’’ dedi.
MARBİMDER Genel Sekreteri ve Hukuk Müşaviri Gültekin Bülten İstanbul Gazetesi’ne depreme hazırlık konusunda çalışmalarla ilgili çarpıcı açıklamada bulunarak, soruları cevaplandırdı. Gültekin, kamuoyunda Kentsel Dönüşüm Yasası olarak bilinen 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi hakkındaki kanunun 2012 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, depreme hazırlık çalışmalarında önemli çalışmalar yapıldığını anlattı.
Bu yasanın her şeye rağmen yürürlüğe girdiğinden bugüne 800.000 gibi çok ciddi sayıda konutun yenilenmesi sağladığını anımsatan, Gültekin, ‘’Ama yeterli değil, yeterli olmadığı için de defaatle güncellendi. En son geçtiğimiz ay Çevre ve Şehircilik Bakanının açıklamaları doğrultusunda yasa tekrar güncellendi’’ şeklinde konuştu.
Çevre ve Şehircilik ve İklim Bakanlığınca güncellenen yasada olumlu süreci, hızlandırmaya yönelik değişiklikler olduğuna işaret eden Gültekin, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Bunlar ‘yeterli mi’ derseniz hayır yeterli değil, İstanbul büyük risk altında malumunuz deprem kapıda ve bizim kanaatimizce İstanbul için özel bir düzenleme yapılması şart. Zira İstanbul hem nüfus hem ekonomi hem de yapı stoğu olarak Türkiye’nin lokomotifi, Türkiye’nin can damarı. En çok yenilenmeye muhtaç yapılar İstanbul’da, en yoğun nüfusu da burada. İstanbul için özel bir düzenleme yapılması gerektiği kanaatindeyiz hatta bunun şart olduğunu düşünüyoruz.’’
600 BİN RİSKLİ BİNA ÖNGÖRÜLÜYOR
Gültekin, Bakanlığın verilerine İstanbul’da 600 bin riskli bina öngörülüyor hatırlatarak, ‘’ Depremde bu binaların sadece 100 bininin yıkılacağını varsayarsak, kabataslak bir hesapla bu yapıların 5 katlı olduğunu yine kabataslak bir hesapla her dairede 4 kişinin yaşadığı farz edilirse 4 milyon candan bahsediyoruz. Çok ciddi bir rakam’’ diye konuştu.
Selim Gültekin, öncelikle idari ve bürokratik süreçlerdeki zaman kayıplarının önüne geçmek gerektiğini vurgulayarak, şunları dile getirdi: ‘’Dediğim gibi deprem kapıda. Bizim hızlı sonuç alıp hızlı hareket edip mümkün olduğunca çok yapıyı depremden önce dönüştürmemiz icap ediyor. Bunun için bürokratik ve idari süreçleri hızlandırmak için bu işlerin tek elden yönetilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Gerek büyükşehir belediyesi gerek ilçe belediyeler ve Kentsel Dönüşüm İl Müdürlüğü tek çatı altıda toplanabilir tek elden yönetilebilir. Dönüşüm süreçleri için konuşuyorum tabi ki diğer yetkilerinden bahsetmiyorum. Böylelikle idari ve bürokratik süreçlerin önüne geçilebilir veya kısaltılabilir. ‘’
İHTİSAS MAHKEMELERİ KURULMALI
Hukuki süreçlerde de çok ciddi kayıplar olduğuna işaret eden Gültekin, ‘’Hukuki süreçlerin önüne geçmek için de ihtisas mahkemelerinin kurulması gerektiği kanaatindeyiz. Zira bazı durumlarda hukuki süreçlerden dolayı çok ciddi zaman kaybı oluyor. Aylar hatta yıllar kaybediliyor. Dönüşüm bazen yıllarca bekliyor. Bunun önüne geçmen için konusunda uzman hakimlerden oluşan ihtisas mahkemelerinin kurulması gerektiğini düşünüyoruz ve ihtisas mahkemelerinin bu hukuki süreçleri son derece hızlı şekilde deruhte edeceğini düşünüyoruz’’ şeklinde konuştu.
MARBİMDER Genel Sekreteri ve Hukuk Müşaviri Gültekin, tebligat süreçlerinde ayların bazen yılların heba olduğunu, çok binanın idari ve hukuki uyuşmazlıklardan yapılamadığını belirterek, bu durumların bazen müteahhitlerin bazen de vatandaşların kabahatleri olduğunu anlattı. Bazı vatandaşlar şahsi ikbal duygularıyla menfaat kaygılarıyla hareket ederek, süreci tıkama noktasına geldiklerini süreci yavaşlattıklarını kaydeden Gültekin, geçen ay yürürlüğe giren yeni düzenlemenin yok hukuki süreçte bir hızlanma sağlayacağını sanmadığını ancak idari ve bürokratik süreçte hızlanma sağlayacağını bildirdi. Selim Gültekin, bu düzenlemeyle tebligat süreçlerinde fiziki tebligatın önüne geçildiğini, vatandaşın e devleti üzerinden dijital tebligat yapılacağını, bunun da zaman kazanma konusunda ciddi bir avantaj sağlayacağını belirtti.
Bu yeni düzenleme yürütmeyi durdurma veya ihtiyati tedbir kararlarının çok uzamasını engellediğini, hakimin, idari mercilerin daha kısa sürede neticelendirmesini sağladığını anlatan Gültekin, ‘’Uzun zaman kayıplarının nispeten önüne geçecek bir düzenleme ama altını çizerek söylüyorum, olumlu bir adımdır ama bir ihtisas mahkemeleri kadar verimli olacağı kanaatinde değiliz’’ dedi.
Selim Gültekin, depreme hazırlık konusunda Türkiye’de çok olumlu gelişmeler olduğuna vurgu yaparak, 6306 sayılı yasa çıkmadan önce bir binanın yenilenmesi için binadaki bağımsız bölüm maliklerinin hepsini onayının gerektiğini, bu yasa ile 3’de 2’ye düşürüldüğünü yasada yapılan en son düzenleme ile de bunu yüzde 51 olduğunu anımsattı.Son düzenleme ile karara katılmayan maliklerin katılımın sağlayan yaptırımların da getirildiğine işaret eden Gültekin, Deprem Yönetmeliği ile demirinden betonuna diğer deprem bağlantılarına kadar kaliteli Gültekin malzemelerin kullanıldığını dile getirerek, ‘’Binalar çok sağlam yapılıyor artık’’ dedi.
DERNEK OLARAK AMACIMIZ SÜRECİ HIZLANDIRMAK
MARBİMDER Genel Sekreteri ve Hukuk Müşaviri Gültekin, dernek olarak kentsel dönüşüm süreçleri hızlandırmak gerek vatandaş gerek firmalar için daha kolaylaştırmak adına ellerinde gelen tüm çalışmaları yaptıklarını söyledi. Gültekin,‘’ Bu çalışmaları resmi mercilere sunuyor, ses getirmeye gayret ediyoruz, idari mercilerle bu hususları paylaşıyoruz, ilçe belediyelerle kaymakamlıklarla büyükşehir belediyesi ile tüm mercilere başvurarak bu süreçleri hızlı kat edilebilmesi için çözüm önerilerimizi onların inisiyatifine sunuyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Üyelerine piyasaya çıkan kaliteli malları tanıtıp tavsiyelerde bulunduklarını anlatan Gültekin, ‘’Dernek olarak amacımız kentsel dönüşümdeki tıkanıklıkları gerek vatandaş, gerek yüklenici firma açısından çözmeye yardımcı olmak ve süreci hızlandırmaktır’’ dedi.
Gültekin, kentsel dönüşüm sürecinde vatandaşları mağduriyetleri de söz konusu olduğuna işaret ederek, hak ettiğinden daha küçük metrekare verilmesi, hakkaniyete uygun cepheden veya yerden hakkını alamamak veya beklenilen kalitede malzeme kullanmamak gibi bazı mağduriyetler yaşandığını bildirdi. Bunun için zaten idari ve hukuki yolların açık olduğunu hatırlatan Gültekin, önemli olanın bu süreçler hızlı sonuçlanması olduğunu tekrarladı.
Selim Gültekin, kamuya ait rezerv alanlara yeni ve depreme dayanıklı binalara inşaa edilmesiyle ilgili olarak da şunları söyledi:‘’Mesela su havzasına yapılmış yapılar. Oradaki vatandaşı alıyor başka yere taşıyor. Ancak oraya yeni yapılaşma yapmıyor, mesela yeşil alan ilan ediyor çünkü orası zaten yapılaşmaya elverişli değil. Orayı imara kapatıyor. Bir de mevcut imar haklarının hepsini kullanmış yani yeni inşaat yapılması mümkün olmayan büyük alanlarımız var. Koca koca siteler mesela. Mevcut imar haklarının hepsini kullanmış dönüşemiyor. Buralar için öngörülmüştür. Yani tek başına parsel bazında uygulanan şeyler değildir. Bunlar komple büyük alanlarda adalar bazında uygulanması mümkündür. Yasanın öngördüğü şekilde bunun örneği Hatay’da yaşanıyor. Komple o alanı yapıya kapatıyor devlet. Vatandaşı oradan tahliye ediyor doğru vatandaş evinden oluyor ama ona yeni bir yer gösteriyor. Boşalttığı yeri yapıya tamamen kapatıyor çünkü orası zaten riskli bir bölge
İhbar Hattı
0555 2481011
